22 Mayıs 2009 Cuma

Çık Çık Bum! yahut "yar bana bir eğlence medet"

Tam da bu hafta ogrencilerle wogsploitation uzerine konusuyorduk ki, bu videoya denk geldim.

Efendim, malumunuz, wog anglo sahislarin etnik stereotiplestirme politikalarinin urunu bir terim. Avustralya’da daha ziyade Akdeniz, Dogu Avrupa ya da Orta Dogu kokenli gocmenleri tanimlamak icin kullaniliyor. Geldigimiz cografya itibariyle biz cifte kavrulmus wog sayilabiliriz yani. Bu da bir nevi “nigga” gibi, beyazlar size wog derse ayrimci/irkci olarak damgalaniyorlar, ama siz kendinizi “proudly wog” olarak tanimlayabilirsiniz. Nick Giannopoulos 2000 tarihli Wog Boy’u yazip basrolunde oynadigindan beri boyle bu. Wogsploitation meselesi de boyle basliyor zaten. Wog’lar tarafindan wog’lar icin, wog’larla dalga gecen filmler ve diziler silsilesi. Amerika’da buna kosut ve bilinen bir ornek, My Big Fat Greek Wedding. Avustralya’da televizyon dizisi Pizza ve akabinde film uyarlamasi Fat Pizza buna ornek gosterilebilir. Etnik stereotiplestirme, bedensel mizah, karnavalesk tavir, maskulen ve seksist karakterler girla gidiyor. Ama wog’lar kendileriyle dalga gectikleri icin problem yok.

Bu 19 yasindaki kizcagizin yaptigi bir sorun teskil ediyor iste. Politik dogruluktan uzak, irkci ve siddete duyarsizlasmis bir demec veriyor. Bir de ustune internet selebritisi oluyor.

Mevzu su, gecen haftasonu cumartesiyi pazara baglayan gecenin ilerleyen saatlerinde, guzide semt Kings Cross’da iki el silah patliyor. Justin Kallu adli bir genc bacagindan vuruluyor. Televizyon kameralari gorgu taniklarinin ifadelerini dinlerken. Clare Werbeloff, wog aksani oldugunu dusundugu bir aksanla sunlari soyluyor: "There were these two wogs fighting. The fatter wog said to the skinnier wog: 'Oi bro, you slept with my cousin, eh'. And the other one said: 'Nah man, I didn't for shit, eh' and the other one goes: 'I will call on my fully sick boys, eh'. And then pulled out a gun and went chk-chk boom!" hele bir de arkada "it was awesome" diyen baska bir model daha var, ona hic girmeyeyim.

Burada da web iki nokta sifirin baska bir guzelligi olan appropriation devreye girmis.



Bu biraz da gectigimiz seneki Corey Delaney vukuatini hatirlatiyor. Ya cok salak ya cok akilli oldugunu dusundurten bir genc televizyonda verdigi sacma demecler sayesinde meshur oluyor. Daha gecen pazar olan bu olayin ardindan, Werbeloff’un demeci internet uzerinden alabileceginiz tisortleri susluyor.

Andy Warhol’un kehanetinin gerceklesmesine bir baska ornek daha iste.

3 yorum:

  1. Aksan ablaya yakismis da, wog'lukla pek ilgisi yok. Yeni Zelanda agzi yapmis biraz.

    Bir de kendisi bir agent tutmus, ve onun araciligiyla bir aciklamada daha bulunmus. "Ben saka yaptim ya orada kameralari gorunce, aslinda catismayi gormemistim. Punk'd oldunuz hepiniz" diye.

    Saka saka ekolu.

    YanıtlaSil